Staffordshire Bull Terrier ırkının genetik haritasında Bulldog ve Black and Tan Terrier ırklarının oldukça baskın şekilde varlığını devam ettirdiği tespit edilmiştir. Bu ırkın üzerinde en temel olumsuzlukların başında saldırmaya meyilli olması gelmektedir. Hatta melezleme aşamasında ortaya çıkan örneklerin bir kısmının dövüş köpeği olarak kullanıldığı biliniyor. Staffordshire ırkının son melezleme çalışmalarının ana hedefi ise daha insan canlısı bir tutumun benimsenmesi olmuştur.
Sinhala Hound Sri Lanka denildiği zaman akla ilk gelen yerel köpek ırkları arasındadır. Bölgenin zorlu coğrafi ve iklim koşullarına uyum sağlama kabiliyeti ile bilinir. Afrika’nın meşhur ırklarından olan Basenji ile geniş bir benzerliği vardır. Irkın bireysel olarak varlık göstermede sorunu olmayacaktır. Bu ırkın bölgedeki haşerelerin öldürülmesinde de çok büyük yere sahip olması önem arz ediyor.
Saint Miguel Cattle Dog ırkının Azor Adaları temelli olarak ortaya çıkmış olan seçeneklerden biri olduğu fark edilmektedir. Irkın özellikle bu adanın koşullarına uyum sağlama kabiliyeti dikkat çekmektedir. Genel genetik yapısı incelendiğinde Mastiff ile yakın bir bağlantısı olduğu açık şekilde fark edilmektedir.
Schweizer Laufhund ırkının 1500lere kadar dayandığı düşünülmektedir. Farklı sanat eserlerinde bu ırkı tasvir eden unsurlara rastlanmış olması dikkat çeken detaylardandır. Antik Bernese Tazısı ile yakından akrabalığı olduğu düşünülmektedir. Irkın özellikle atikliğinin bulunduğu bölgede bu derece sık tercih edilmesinin ana nedeni olduğu düşünülüyor.