PetitBleu De Gascogne ırkının temel üretim amacının özellikle küçük boyutlu olan avların tespit edilmesi ve yakalanması olduğu düşünülmektedir. Tarihinin 1500lerden bu yana uzanan bir yapısının olması dikkat çekicidir. Avlanma konusunda başarılı olan bu ırkın kendi ülkesinin dışında çok fazla bilinmemesi sahip olduğu yetenekler nedeni ile şaşırtıcı hususlardandır. Bu ırkın popülasyonu 2. Dünya Savaşı’ndan olumsuz yönde etkilenmemiştir.
Pastore Della Lessinia E Del Lagorai ırkın genetik haritasının oldukça eski dönemlere dayandığı bilinmektedir. Triveneto Bölgesi’nin en eski ırkları arasında kendini gösterdiği anlaşılmaktadır. Irkın coğrafi konum olarak bulunduğu yer izole olduğu için bu ırkın uzun seneler boyunca dış etkilerden uzak bir biçimde yaşamlarına devam etmeleri mümkün kılınmıştır. Irkın genetik haritasının saflığı oldukça yüksek noktadadır.
Polish Lowland Sheepdog ırkının geçmişi Hunların Avrupa’yı istilasına kadar dayandığı düşünülmektedir. Bu ırkın oluşma sürecinde Avrupa ırkları ile Hunların beraberlerinde getirmiş oldukları köpeklerin süreç içerisinde çok önemli bir yere sahip oldukları anlaşılıyor. Bekçi köpekliğinden çoban köpekliğine kadar birçok alanda başarılı olabilen ırklardandır. Gen haritasında hem Asya’nın hem de Avrupa’nın etkisini görmek mümkündür.
Patagonian Sheepdog özellikle bir çoban köpeğine duyulan ihtiyacın neticesinde 1800ler ve 1900lerde yaygın şekilde çaba sarf edilen çaprazlama çalışmalarında büyük bir katkı sağlamış durumdadır. Arjantin’de bulunan Chubut Vadisi temelli olarak ortaya çıkan ve varlığını sürdüren, insan hayatı ile de etkileşim ağı oldukça yüksek konumda olan ırklar arasında yerini almaktadır. Irkın özellikle bölgeye Avrupalılar tarafından getirilmiş olan çalışma performansı yüksek olan köpeklerden kaynaklandığı düşünülmektedir.