Jagdterrier Alman av köpekleri arasında en sevilen seçenekler arasında kendini göstermektedir. Özellikle Terrier ırkının av köpekleri ile genetik olarak melezlenmesi sonrasında bu süreç ortaya çıkmıştır. Bu ırkın genetik haritasına 1920lerde Wirehaired Terrier ve Welsh Terrier ırkı da eklenmiştir. Hızı ve çevikliği ile bir döneme damga vurmuş olan ırklar arasında yerini almaktadır.
Basenji hakkında en dikkat çeken bilgilerin başında arkeologların bu köpeklerin karakteristik bedensel özellikleri ile ilk evcilleştirilen köpeklerin oldukça benzerlik göstermesidir. Bir diğer deyiş ile ırkın insanlar ile uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Bulunduğu bölgede yaşanan felaketler nedeni ile birçok ırk kaybolmuş olsa da özellikle Nil Deltası’nda yaşamını devam ettirme şansını yakalamıştır. Bu dayanıklılığı nedeni ile hala Afrika’da bazı kabiller tarafından kutsal sayıldığı görülmektedir.
Danish–Swedish Farmdog bir çiftlikte gerekli olabilecek bilumum ihtiyaçların karşılanması için eğitilebilirliğe sahiptir. Özellikle farelerin avlanması konusunda çok büyük bir yeteneği bulunduğunun da ayrıca belirtilmesi gerekir. Hassas duyuları ile o dönem en yaygın hastalık yapıcı haşerelerden olan farelerin yakalanması için çok büyük bir performans aracıdır. Özellikle 1900lerde türleri tehlike altına girmiş ve bu nedenle koruma çalışmaları başlatılmıştır.
Norwegian Lundehund ırkı Vaeroy bölgesinde varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Kuşların yakalanması konusunda muhteşem bir performansa sahip olan bu ırkların bölge halkının en zor şartlarda dahi ayakta kalması konusunda muhteşem bir katkısı mevcuttur. Atik yapısı ile en derin uçurumların bulunduğu yerlerde dahi atlama kabiliyeti ile memnuniyet uyandırıyor.