Leonberger ırkının geliştirilmesinde Heinrich Essig isminin katkıları oldukça büyük olmuştur. Irkın oluşturulması için çalışmalara 1880lerde başlanmıştır. Bu ırkın ismini yetiştiği Alman kasabasından aldığı bilinir. Irkın genetik haritasında St. Bernard’ın önemli bir yer tuttuğu tahmin edilmektedir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın şiddetli etkisi ile ırkın bu süreç içerisinde zor dönemlerden geçtiği sayılarından dahi anlaşılıyor.
Tosa aynı diğer Japon köpek ırkları gibi bilinirlik konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. 1300lerden bu yana severek bakılan; varlığı devam eden bu ırkın bilinirliği oldukça düşük seviyededir. Bu ırkın özellikle Japonya’da yapılan köpek dövüşleri sırasında azim ve kararlılığı ile en sık tercih edilenlerden b iri olduğu anlaşılıyor.
Basset Hound Saint Hubert Manastırı kapsamında yetişmiş olan ırklar arasında yerini almaktadır. Özellikle av sırasında en iyi eşlikçilerden biri olduğu kadar zorlu koşullara olan dayanıklılığı ile de yüzyıllardır insanlar ile iç içe bir yaşantı sürmüştür. Bilhassa koku konusundaki uzmanlığı ile Fransız aristokratlarının en sık tercih ettiği köpek ırkları arasında yerini almıştır.
Kangal Köpeği ırkının Türkiye’nin adeta en sevilen ve bilinen adeta sembol ırklarından biri olduğu düşünülmektedir. Bu ırkın bilhassa dikkat çeken özelliği Mastiff ırkının ilk temsilcilerinden biri olmasıdır. Uzun yıllardır insan yaşantısı ile iç içe olması onun sadakatini perçinlemiştir. Asya’ya özgü olan bu ırkın 1990larda Amerika’ya ithal edilmesi ile Amerika’da da yaygınlığı hız kazanmıştır.