Amerikan Bulldog 1700lü yıllarda Amerika’da yaygın olarak görülen bu coğrafyanın karakteristik ırkları arasında yer alan köpeklerden biridir. Özellikle geniş çiftlik alanlarının bu dönemde Amerika’da yaygın olduğu düşünüldüğünde bu ırka neden ihtiyaç duyulduğu bir kere daha görülmektedir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı etkisi ile yok olmanın kıyısına gelmiş; Alan Scott tarafından türün korunması sağlanmıştır.
Staffordshire Bull Terrier ırkının genetik haritasında Bulldog ve Black and Tan Terrier ırklarının oldukça baskın şekilde varlığını devam ettirdiği tespit edilmiştir. Bu ırkın üzerinde en temel olumsuzlukların başında saldırmaya meyilli olması gelmektedir. Hatta melezleme aşamasında ortaya çıkan örneklerin bir kısmının dövüş köpeği olarak kullanıldığı biliniyor. Staffordshire ırkının son melezleme çalışmalarının ana hedefi ise daha insan canlısı bir tutumun benimsenmesi olmuştur.
Bouvier Des Flandres köpek ırkının Belçika mı Fransa güdümünde mi olduğu tartışma konusu olan hususlar arasındadır. Bu köpek ırkının her iki ülkeyi de kapsayacak bir antik yayışlım alanına sahip olması dikkat çekmektedir. Özellikle doğal yaşam alanının Birinci Dünya Savaşı’nın ortaya çıkması ile beraber büyük ölçüde zarar gördüğü anlaşılmaktadır.
Great Dane görkemli yapısı ile köpek ırkları arasında oldukça ayırt edici özelliklere sahip olan seçenekler arasında kendini göstermektedir. Irkın kökenleri incelendiği zaman Molossus köpeği ile yakın akrabalığı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu ırkın yetiştirilme sürecinde Alman köpek yetiştiricilerinin çok aktif şekilde rol oynadığı anlaşılmaktadır. Özellikle yapılan çalışmalar neticesinde 1876 senesinde Almanya’nın ulusal köpeği ilan edilmiştir.