Serrano Bulldog ırkının ortaya çıkarılmasında Brezilya’ya gelen Avrupalıların beraberlerinde getirdikleri köpeklerden kaynaklanan bir genetik yapılarının olduğu düşünülmektedir. Bu ırkların özellikle dikkat çeken özelliği hem Avrupa genetik unsurlarını hem de yerli Brezilya köpek genetiğini taşımalarıdır. Irkın tehlike altında olan popülasyonunun kurtarılmasında Ralf Schein Bender büyük önem sahibidir.
Plott Hound ırkının genetik kökenlerinin Hannover tazıları ile yakın ilişki içerisinde oldukları görülüyor. Bu ırkın koku takip yeteneğinin ve sessizliği ve odaklanma kabiliyetinin av sırasında büyük avantaj sağlaması onlarca yıldır insanlar ile iş birliği içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Bu ırk için dönüm noktası Amerika’ya gelen bir Alman göçmenin beraberinde bu ırkı getirmesi ile olmuştur. Irkın standardizasyon sürecinde bunun da önemi büyük olmuştur.
Glen Of Imaal Terrier ırkının tilkilerin ve porsukların avlanması sırasında en sık tercih edilen ve sergilediği performanstan da oldukça memnun kalınan ırklardan biri olduğu görülmektedir. Bu ırkın başlangıç serüveninin özellikle Kraliçe Birinci Elizabeth’in Lowland Bölgesi’ndeki toprakları askerlerine dağıtması ile başladı. Bu toprakları sahiplenen askerlerin yanlarında İngiltere’ye özgü köpekleri götürmeleri ile macera başlamıştır. Yerel köpeklerin de ırkın oluşumuna büyük katkısı mevcuttur.
St. Bernard köpeği İsviçre’nin sembol köpekleri arasında başı çekmektedir. Muhteşem bedensel özellikleri ile o coğrafyanın zorlu koşullarına en kısa sürede ayak uydurabilen ırklardandır. Bu ırkın ortaya çıkmasında Talhund ırkının büyük katkısı vardır. Manastır köpekleri olarak da bilinmektedir. Son dönemlerde ise arama kurtarma köpeği olarak tercih edilmektedir.