Greyhound ırkının Avrupa’da ele alınan sanat eserlerinde yaygın şekilde görülmesine rağmen bu ırkın genetik yapısının Mısır’dan bu yana devamlılığını sürdürdüğü bilinmektedir. Bilhassa diğer köpeklerden koku takip yeteneği ile ayrılması ve av köpeklerinin de büyük bir kısmının atası olarak bilinmesi dikkat çekmektedir. Mısır’da Firavunlar döneminde adeta gösterişin ve korkunun sembollerinden olmuşlardır.
Labrador Retriever ırkının bilhassa Newfoundland kıyılarında sıklıkla rastlanan köpeklerden biri olduğu yapılan çalışmalarda anlaşılmaktadır. Bu ırkın atalarının özellikle balıkçılara av sırasında yardımcı olmaları ve onlara koruma sağlamaları ile bilinen köpeklerden olduğu görülüyor. Bu ırkın gelişiminin özellikle 1800lerin başında duraksadığı ve ırkın yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı not düşülmelidir. Irkın devamlılığı için gelişmiş tedbirler alınmıştır.
Russo-European Laika ırkının Spitz ırkı ile yakından ilişkili olduğu düşünülmektedir. Özellikle genetik bakımdan da Finlandiya ile yakından bağlantılı olduğu da düşünülmektedir. Av takibi ve bedensel kuvvet konusunda ön planda olduğu içi soğuk iklimli bölgelerde de rahatlıkla bakılabilmektedir. İkinci Dünya Savaşı sürecinde ırkın büyük oranda olumsuz etkilendiği de tespit edilmektedir.
Stephens Stock ırkı Amerika’ya Avrupa’dan gelen yerleşimciler tarafından geliştirilmiştir. Bilhassa Ohio Nehri kıyısında bu ırk yoğunluk gösterir. Irkın sahasına hakimiyeti sayesinde hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvanların güdülmesi sırasında çok büyük kolaylık sağladığı görülüyor. Bu nedenle hala aktif olarak kullanılmaya devam ediyor.