Bişon Çuha köpek ırkının genetik geçmişinin Akdeniz’de yetişmiş olan ataları ile büyük benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Özellikle su köpekleri ile çiftleştirilmesinin sonrasında şuanda bilinen Bichon türü yaygınlaşmaya başlamıştır. Kanarya Adaları’nda görülen bu ırkın İspanyol sömürgeciler tarafından tespit edilerek İspanya’ya götürülmesi ile bilinirliği büyük ölçüde artmıştır.
Japanese Terrier Japonya’da Edo döneminde dikkat çeken ve gelişimi için de çaba sarf edilen ırklar arasında kendini göstermektedir. Bu ırkın kökenlerinin Hollanda’ya dayandığı düşünülmektedir. Hollanda’ya dayanan bu ırkın tüccarlar tarafından Japonya’ya getirildiği biliniyor. Fox Terrier olarak da anılan ırkın yerel köpek ırkları ile çiftleştirilmesi sonucunda mevcut ırk standartları ortaya çıkmıştır.
Lakeland Terrier ırkının Britanya’nın bilhassa dayanıklılığı ile bilinen en eski ve saygın Terrier ırkları arasında değerlendirildiği görülmektedir. Bu ırkın karakteristik özelliklerinin bilhassa 1800lerde daha net bir hal aldığı anlaşılmaktadır. Bu ırkın aynı zamanda Elterwater Terrier olarak da anılması dikkat çekicidir. Net olarak standartlarının belirlenmesi 1920lerin başında gerçekleşmiştir.
Ecuadorian Hairless Dog ırkının Saint Elena Yarımadası temelli bir ırk olduğu düşünülmektedir. Bu bölgede genel olarak tuz madenlerinin yer aldığı ve aynı zamanda kuraklığın hakim olduğu bir iklim yapısının mevcut olduğu görülmektedir. Zorlu koşullara ayak uydurabilen ve varlığını sürdürebilen ırklardan biri olduğu düşünülmektedir. Xolo ırkı ile Peru’da hakim olan tüysüz köpek ırklarının bir melezi olarak ortaya çıkmıştır. Irkın standartları belirlenmiş olsa da henüz resmi bir kulüp tarafından onaylanmamıştır.