Schillerstövare ırkının hem Alman hem de İngiltere kökenli olan köpek ırkları ile bağlantılarının olduğu düşünülüyor. Bunun yanı sıra son halini almasında Sırp köpek ırklarının da etkisi olmuştur. Atikliği sayesinde hem av sahalarında hem de farklı çalışma sahalarında varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
Český Fousek ırkının tarihi Bohemya Krallığı dönemine kadar uzanabilmektedir. Bilhassa Orta Çağ’a ait olan sanat eserlerinde sıklıkla yer bulan ırklar arasındadır. Avrupa’da yer alan av köpekleri arasında özellikle telsi tüylü köpeklerin ilk atalarından olduğu düşünülmektedir. İkinci Dünya Savaşı döneminde sayıları bir hayli azalmıştır. Bu dönemde bölgedeki tüm köpekler aynı kaderi paylaşmıştır.
Mudhol Hound ırkının Saluki ırkı ile yakından bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Afganistan ve Pakistan’da yaygın şekilde görülen ırklardandır. Bilhassa bedensel kuvveti ile ön plana çıkmaktadır. Karantaka bölgesinde yoğunlaşan bu ırkın farklı zorlu koşullara ayak uydurma kapasitesinin çok yüksek olması memnuniyet ortaya koymaktadır.
Huntaway ırkı Yeni Zelanda’nın en bilinen ırkları arasında yerini almış durumdadır. Bu ırkın özellikle İngiltere’nin bölgede varlık göstermesi ile bölgeye getirmiş olduğu çoban köpekleri vbe yerel köpekler arasında yaşanan çiftleşmelerin sonrasında varlığını sergilemeye başladığı düşünülmektedir. Hali hazırda koyun gütme alanında yaygın şekilde kullanılıyor.