Icelandic Sheepdog ırkının ortaya çıkma sürecinde Norveçli denizcilerin yapmış oldukları gemi seyahatlerinin çok önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Denizcilerin İzlanda’ya beraberinde getirdikleri en temel unsurların başında da bu çoban köpekleri gelmektedir. Hem koyunları gütme hem de midillileri toplama konusunda çok önemli bir yere sahiptirler. İzlanda’nın ulusal sembolleri arasında yer almaktadır.
Jagdterrier Alman av köpekleri arasında en sevilen seçenekler arasında kendini göstermektedir. Özellikle Terrier ırkının av köpekleri ile genetik olarak melezlenmesi sonrasında bu süreç ortaya çıkmıştır. Bu ırkın genetik haritasına 1920lerde Wirehaired Terrier ve Welsh Terrier ırkı da eklenmiştir. Hızı ve çevikliği ile bir döneme damga vurmuş olan ırklar arasında yerini almaktadır.
Greek Harehound Helen Tazısı olarak da anılan bu ırkın özellikle ataklık konusunda çok önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Bu ırkın farklı birçok coğrafyada görülüyor olmasının nedeni antik dönemlerde Yunanlılar ile yapılan deniz ticaretlerinden kaynaklanmaktadır. Bu ticaretler nedeni ile sadece bir bölgeye ait olmayan yayılım alanı çok daha geniş olan bir ırk haline gelmiştir.
Villano De Las Encartaciones ırkı Bask Çoban Köpeği ile benzerlikler içermektedir. Bu ırkın aynı zamanda genetik haritasında bölgenin baskın tazılarının da etkisi vardır. Bulunduğu sahaya hakimiyeti oldukça yüksek seviyede olduğu için hala sıklıkla tercih edilmektedir. Bu ırkın İkinci Dünya Savaşı ile çok büyük bir risk atlattığı da bir gerçektir.