Lakeland Terrier ırkının Britanya’nın bilhassa dayanıklılığı ile bilinen en eski ve saygın Terrier ırkları arasında değerlendirildiği görülmektedir. Bu ırkın karakteristik özelliklerinin bilhassa 1800lerde daha net bir hal aldığı anlaşılmaktadır. Bu ırkın aynı zamanda Elterwater Terrier olarak da anılması dikkat çekicidir. Net olarak standartlarının belirlenmesi 1920lerin başında gerçekleşmiştir.
Amerika’nın Yeni Dünya olarak düşünüldüğü ve oldukça geniş bir üretim alanının oluşturulduğu dönemlerde; Kıta Avrupası’ndan getirilerek Yeni Dünya’da yeniden şekillendirilen hususların başında gelmektedir. Rakun avının Amerika’da en temel geçim kaynaklarından ve zenginleşme araçlarından biri olduğu düşünüldüğü zaman Amerikan Su Spanyel ırkının geliştirilmesine neden bu kadar önem verildiği bir kere daha görülmektedir.
Norrbottenspets ırkı Bothnia bölgesinde yaygın şekilde rastlanan ve genetik haritasında Spitz ırkının da çok önemli yer bulduğu köpeklerin başında gelmektedir. Avcılık ve toplayıcılık zamanından bu yana insanlar ile iç içe bir yaşantıya sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum görevlendirme ve itaat konusunda türe büyük bir katkı sağlamaktadır. Samur ve sansar gibi hayvanların yakalanmasında avcılara en yoğun şekilde katkısı dokunan ırklar arasında yerini almıştır. Bu denli yoğun bir tarihi geçmişe sahip olmasına rağmen tescillenmesi 1967 senesini bulmuştur.
Basset Fauve De Bretagne köpek ırkının özellikle Birinci Fransuva döneminde yaygın şekilde gündeme geldiği görülmektedir. Bu ırkın atalarının Grand Fauve de Bretagnes olarak da anılan ırkı tükenmiş olan köpeklerden biri olduğu görülmektedir. Fransa Kraliyet Ailesinin en düşkün olduğu ırklar arasındadır. Belirli bir döneme kadar bu ırkın sadece soylular tarafından sahiplenilmesine izin veriliyordu. Fakat ayrıcalıklar ihtilal ile beraber kaldırılmıştır.