Japanese Spitz ırkının kökenlerinin Sibirya ve Çin olduğu ve bu coğrafyalar üzerinden Japonya’ya getirildiği savı ortaya atılmaktadır. Bölgede bulunan diğer köpeklerde olduğu gibi İkinci Dünya Savaşı’nın bu ırk üzerinde oldukça yıkıcı bir etkiye sahip olduğunun belirtilmesi gerekmektedir. Özellikle standartlarının belirlenmesinde gecikmeler yaşanmış olan ırklardandır. 1948 senesinde standartlarının kesin olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Pug Çin İmparatorluğu’nda en sevilen ve kraliyet köpeği olarak da anılan ırklar arasında yerini almış durumdadır. Uzak Doğu Hükümdarlarının sıklıkla tercih ettiği hareket kabiliyeti ile dikkat çeken ırklar arasında kendini göstermektedir. Bu ırkın özellikle gelişimindeki dönüm noktası Hollandalı tüccarların ırkı alarak Avrupa’ya numuneler getirmesi olmuştur. Bu şekilde Avrupa’da yaygınlık kazanmış günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
Swedish Vallhund ırkının Britanya’ya özgü olan Spitz ırkı ile Viking coğrafyasının yerel köpeklerinin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş olan ırklar arasındadır. Bu ırkın özellikle dikkat çeken hususlarından bir diğeri de İsveç’te hala varlığını sürdürmesi; sığır gütmede coğrafi özelliklere en uyumlu köpek olmasıdır.
Valencian Terrier ırkı hakkında en temel kanı Jack Russel Terrier ile yoğun bir benzerliklerinin olduğudur. Hatta bazı uzmanlar bu ırkın İspanya versiyonu olarak da tanımlayabilmektedir. Görünüm bakımından Fox Terrier ile de benzerlikleri mevcuttur. Özellikle fare avcılığı konusunda sergilemiş olduğu performans şehir düzeni sağlamada büyük katkı sağlıyor.