Boxer ile Bullenbeisser arasında yakın bir akrabalığın olduğu düşünülmektedir. Almanya’nın Orta Çağ ve sonrasında özellikle av süreçlerine büyük önem verdiği; kraliyete misafir gelen kişilerin dahi ava çıkarıldığı; bu avların da en yakın takipçilerinden birinin Boxer köpekler olduğu bilinmektedir. Bu köpeklerin Alman ırkı ile İngiliz ırkı arasında yapılan çaprazlama ile çok daha kuvvetli hale geldiği tahmin edilmektedir.
Greek Harehound Helen Tazısı olarak da anılan bu ırkın özellikle ataklık konusunda çok önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Bu ırkın farklı birçok coğrafyada görülüyor olmasının nedeni antik dönemlerde Yunanlılar ile yapılan deniz ticaretlerinden kaynaklanmaktadır. Bu ticaretler nedeni ile sadece bir bölgeye ait olmayan yayılım alanı çok daha geniş olan bir ırk haline gelmiştir.
Spanish Mastiff İber Yarımadası denildiğinde akla ilk olarak gelen ırkların başındadır. Kadim köpek ırkları arasında başı çekmektedir. Milattan önce 2000 yılına kadar tarihlenebilen somut araştırmalar mevcuttur. Mastiff ırkının diğer örneklerinde olduğu gibi oldukça yüksek bir dayanıklılık seviyesine sahip olması dikkat çekiyor. Gezgin koyun sürüleri arasındaki performansı çok yüksektir.
Rakunların takip edilmesinde bir marka olan bu köpeklerin genetik haritasının İngiltere’ye dayandığı bilinmektedir. Sömürgecilik döneminde Amerika’ya getirilerek özel genetik çaprazlamalara tabi tutulmuştur. Özellikle İngiltere’nin sömürgecilerinin Amerika’da hem tilki avları sırasında hem de rakun havları sırasında aktif görev alabilecek ırklar yetiştirmek için özel gen havuzu yarattığı bilinmektedir. 1600lerden bu yana İngiltere sömürgelerinde tilki avının ne derece yaygın olduğu düşünülürse American English Coonhound ırkına verilen değer de daha net anlaşılabilir.